Sosyal Bilgiler 6 Ülkemizin Kaynakları Ünitesi Ders Notları

 

 

Sosyal Bilgiler 6 Ülkemizin Kaynakları Ünitesi Ders Notları

TÜRKİYE’DE TARIM

İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak ama­cıyla toprağı işleyerek ürün elde etmesine denir. Bu faaliyet, topraktan çeşitli ürünlerin elde edilmesinin yanı sıra hayvancılık ve ormancılık fa­aliyetlerini de kapsar. Ülkemizde nüfusun yaklaşık yarısı (% 48,4) geçimini tarımla sağlamaktadır.

        Cumhuriyet döneminde ta­rım olanaklarını artırmak için;

  • Sulama, gübreleme, tohum ıslahına önem verildi.
  • Tarımda makineleşme ile birlikte modern tarım yöntemleri uygulanmaya başlandı.
  • Ziraat Bankası, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Tarım Kredi Kooperatifleri kuruldu.
  • Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ile Fı­rat ve Dicle nehirleri üzerinde barajlar, hidroelek­trik santralleri ve sulama tesisleri yapıldı.

Tarımda Verimi Etkileyen Faktörler

1- Toprak ve bakımı:  Topraktan en verimli şekilde yararlanmak için teknolojik yeniliklerin uygulanması gerekir. Toprağın bakımı; toprağın sürülmesi, çapalanması, yabancı otlardan ayıklanması, erozyonla mü­cadele ile sağlanır.

2- Sulama: Su, bitkiler için en önemli besin maddesidir. Toprağın uygun zamanlarda ve yete­rince sulanması gerekir. Ülkemizde özellikle İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde sulama sıkıntısının fazla olma­sı sebebiyle tarım alanları nadasa bırakılmakta­dır. Nadas, yarı kurak bölgelerde tarlanın sürüle­rek, suyunu biriktirmesi için bir yıl boş bırakılma­sıdır. Toprakların nadasa bırakılmasını önleme­nin tek yolu ise sulamadır.

 Ülkemizde tarım alanlarında sulama yaygınlaştırılırsa;

a)     İklim koşullarına bağımlılık azalır.

b)     Üretimde süreklilik ve artış sağlanır.

c)     Nadas yöntemi bırakılarak toprak her yıl kullanılabilir.

d)     Aynı araziden yılda birden fazla tarım ürünü alınabilir.

e)     Çiftçinin üretim geliri artar.

f)       Sebze yetiştirilen alanlar genişler.

g)     Sanayi bitkilerinin ekim alanları genişler.

3- Gübreleme: Toprağın besin ve mineral bakımından zenginleştirilmesidir. Toprağın gübrelenmesi sonucunda birim alandan elde edilen ürün miktarı artar.

4- Tohum ıslahı: Ülke şartlarına en uygun tohumu üretmek için yapılan çalışmalara denir. Ülkemizdeki Tohum Islahı İstasyonları, Devlet Tarım İşletmeleri, Devlet Üretme Çiftlikleri ve Zi­raat Fakülteleri gibi kuruluşlar kaliteli tohum elde etmek için kurulmuştur.

5- Makineleşme: Üretim işlemlerinin geliş­miş araçlarla yapılmasıdır. Tarımda makineleşme sonucunda toprak daha iyi ve kısa sürede işlenir. Tarımsal üretim ve verim artar.

UYARI: Engebenin fazla olduğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde tarımda makine kullanımı oldukça sınırlıdır. 

 

6- İlaçlama: Tarımda verimi ve kaliteyi artır­mak için çeşitli hastalık ve böceklere karşı ilaçla­ma yapılmasıdır.

7- Toprak analizi: Yapılan toprak analizi ile toprağın hangi tür bitkilerin yetiştirilmesine elve­rişli olduğu belirlenir.

8- Çiftçinin Eğitimi: Verimin artırılması için çiftçilerin eğitim düzeyinin yükseltilmesi gerekir. Çiftçi, hangi tarım aletini nasıl kullanacağını bil­meli, hangi tohumun kullanılacağı ve ne kadar gübreleme yapılacağı konusunda gerekli olan bil­giye mutlaka sahip olmalıdır.

9- Pazarlama: Ürünün bozulmadan tüketim ya da işleme merkezlerine ulaştırılıp satılmasına pazarlama denir. Ülkemizde çiftçilerin olumsuz yönde etkilenmesini engellemek için devlet, çiftçi­ye önceden taban fiyattan ürün alma garantisi ve­rir. Bu uygulamaya destekleme alımı denir. Ta­hıllar ve şeker pancarı gibi temel besin maddele­ri destekleme alımları yapılan ürünlerdir.

*  Türkiye’de tarımın geliştirilmesi için yapı­lan en büyük proje Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) dir. Bu proje ile Fırat ve Dicle nehirleri üze­rinde yapılan barajlarla sulama sorununun çözül­mesi ve üretimin artırılması amaçlanmaktadır.

Bunun dışında özellikle Cumhuriyet Dönemi’nde önemli tarım yatırımları yapıldı. Bunlar; üreticilerden ürünleri satın alıp depolayan Toprak Mahsulleri Ofisi, Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatifleri gibi kuruluşlardır.

 

TÜRKİYE’DE TARIMI DESTEKLEYEN KURULUŞLAR

 

Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM)

Bitki ve hayvan üretimini artırmaya, ürün­leri çeşitlendirmeye ve kaliteyi yükseltmeye çalı­şır.

 

Tarım Kredi Kooperatifleri (TTK)

Üreticilerin ürünlerini değerlendirmek ve fiyat düşüşlerine karşı üreticilerin zarar görmesini önlemek amacıyla destekleme yapar.

 

Devlet Su İşleri (DSİ)

Kurduğu bent, gölet, baraj ve sulama şe­bekesiyle tarımdaki sulama ihtiyacını karşılar.

 

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)

Özellikle tahıl ürünlerinin alım ve satışını yapar. Genellikle stok tesisini ve korunmasını sağlar. Bu ürünlerin piyasada istikrarını sağlar.

 

Ziraat Bankası

Verdiği kredilerle üreticileri destekler. Çe­şitli yatırımlarıyla tarımın gelişmesine katkıda bu­lunur.

 

Çaykur: Çay üreticilerini korumak için kurulmuş­tur.

 

Tariş: Ege bölgesindeki üreticilerin çeşitli ürünle­rini satın almak ve aldığı ürünleri işleyerek tüketi­ciye sunmak için kurulmuştur.

 

Fisko Birlik: Karadeniz Bölgesi’nde yetiştirilen ürünleri (başta fındık) işleyerek piyasaya sürmek için kurulmuştur.

 

Gülbirlik: Akdeniz  Bölgesi’nde gül üreticilerini korumak için kurulmuş­tur.

 

BAŞLICA TARIM ÜRÜNLERİMİZ

 

TAHILLAR

 

Buğday

  • Yurdumuzda en çok üretilen ve tüketilen tahıldır.
  • Un, ekmek ve makarna üretiminde kulla­nılır.
  • Buğday, yetişme döneminde yağış, ol­gunlaşma döneminde kuraklık ister.
  • Ülkemizde en fazla İç Anadolu Bölgesi‘nde (başta Konya Ovası) yetiştirilir. Marmara ve Akdeniz bölgelerinde de üretimi yapılır.
  • Buğday, sürekli yağış almasından dolayı Karadeniz kıyılarında, düşük sıcaklıkların görül­mesinden dolayı da Doğu Anadolu Bölgesi’nin yüksek kesimlerinde yetişmez.
  • Yağışların bol olduğu yıllarda üretim artarken kurak geçen yıllarda üretim azalır.

 

Arpa

  • Buğdaydan sonra en çok yetiştirilen tahıl­dır.
  • Soğuğa ve sıcağa dayanıklı olup buğda­ya göre daha kısa sürede yetişir. Bu nedenle buğdayın yetişemediği daha soğuk ve yüksek yerlerde de üretimi yapılır.
  • Arpa, hayvan yemi olarak ve ekmek yapı­mında kullanılır. Bira sanayisinin ham maddesi­dir.
  • En çok İç Anadolu, Güneydoğu Anado­lu ve Ege bölgelerinde yetiştirilir.

 

Çavdar

  • Buğdayın ve arpanın iyi yetişemediği yer­lerde yetişir.
  • İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nin yüksek kesimlerinde yetiştirilir.
  • Fazla sıcaklıklardan zarar görür. Yayla ik­limini sever, düşük ısıya dayanabilir. Bunun için buğdaya göre daha fakir topraklarda ve yüksek­lerde tarımı yapılmaktadır.
  • Tanesinden ekmek ve bira, saplarından hasır şapka yapılır. Sandalye yapımında ve hay­van yemi olarak da yararlanılır.

 

Yulaf

  • Serin, yüksek, nemli bölgeler ile sıcak ve kurak yörelerde yetiştirilir.
  • Daha çok hayvan yemi olarak kullanılan yulaf, İç Anadolu, Akdeniz ve Marmara bölgele­rinde ekilir.
  • Yulaf unu besin maddesi olarak da kulla­nılır.

 

Mısır

  • Fazla su ve sıcaklık isteyen mısır, bu özelliğiyle diğer tahıllardan ayrılır. Yaz yağışları­nın ve sulama imkânlarının bulunduğu yerlerde yetiştirilir.
  • Akdeniz, Karadeniz, Marmara ve Ege bölgelerinde üretilir.
  • Doğal yetişme alanı Karadeniz Bölgesi’dir. Ancak temel besin maddesi olarak tüketildi­ği için bölge ticaretinde önemli yer tutmaz.
  • Mısır üretiminin yaklaşık yarısı Akdeniz Bölgesi’nde yapılır. Mısır üretiminin son yıllarda artış göstermesinde sanayi ham maddesi olarak alkol ve yağ imalatında kullanılması etkilidir.
  • Yemeklik yağ üretiminde ve hayvan yemi olarak kullanılır.

 

Pirinç

  • Çeltik bitkisinin tohumlarının kabukların­dan ayrılması ile elde edilir.
  • Sıcak ve nemli iklim koşullarında yetişen bir tarım ürünü olduğundan akarsu boylarında ve sulak ovalarda yetişir.
  • Ülkemizde pirinç üretimi tüketimi karşıla­yamamaktadır. Bu nedenle yurt dışından pirinç it­hal edilmektedir.
  • Ülkemizde en fazla Marmara (Meriç Ova­sı), Karadeniz (Tosya Boyabat) ve Akdeniz bölgelerinde üretilir.

 

           UYARI:           Çeltik tarlaları sivrisinek ve kurbağa gibi canlıların üremesi için uygun ortam olduğu için, üretimi yerleşim merkezlerine yakın kesimlerde yapılmamaktadır. Bu nedenle üretim alanları devlet tarafından sınır­landırılmıştır. 

 

 

 

 

SANAYİ (ENDÜSTRİ) BİTKİLERİ

Türkiye’de tahıllardan sonra en çok yetiş­tirilen tarım ürünleridir. Sanayi bitkileri doğrudan tüketilmeyip fabrikalarda işlenerek kullanıma ha­zır hâle getirilen ürünlerdir.

Pamuk

  • Dokuma sanayinin ham maddesidir.
  • Alüvyal toprakları sever. Yetişme döne­minde bol su ve yüksek sıcaklık, olgunlaşma ve hasat döneminde tam kuraklık ister.
  • Türkiye dünyanın sayılı pamuk üreticileri arasında yer alır. Pamuk ve pamuklu dokuma ürünlerinin bir bölümü ihraç edilir.
  • En çok Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Ege Bölgesi (Büyük Menderes, Küçük Mende­res, Gediz ovaları), Akdeniz Bölgesi (Çukurova, Antalya Ovası), Güney Marmara Bölümü ve Do­ğu Anadolu Bölgesi’nde (Malatya, Elazığ, Iğdır ovaları) yetiştirilir.

 

Tütün

  • Sigara sanayinin ham maddesidir.
  • Yetişme döneminde bol su, olgunlaşma döneminde de yüksek sıcaklığa ihtiyaç duyar.
  • Türkiye, dünyanın kaliteli tütün üreten ül­keleri arasında yer alır.
  • Tütün üretimi belli bölgelerde toplanmış­tır. Bu durum kaliteli tütün üretimi sağlamak için üretimin devlet kontrolünde olmasından kaynak­lanır.
  • Ülkemizde en çok Ege Bölgesinde yetiş­tirilir. Bu bölgemizi sırasıyla Güneydoğu Anado­lu, Karadeniz ve Marmara bölgeleri izler.

 

UYARI:           Yüksek kaliteli ürün almaya elverişli olmayan sahalarda üretimi devlet tarafından engellenmiştir. 

 

Şeker pancarı

  • Şeker sanayinin ham maddesidir.
  • Şeker pancarı yurdumuzun hemen her yerinde yetiştirilebilmesine rağmen kıyıya yakın alanlarda tarımı yaygın değildir.
  • Nemli topraklarda iyi gelişir. Yağışların yetersiz olduğu yerlerde ise sulama yapılarak üretilir.
  • En çok İç Anadolu Bölgesi’nde yetiştiri­lir. Daha sonra Karadeniz ve Marmara bölgeleri gelir.

 

UYARI:Şekerpancarı hasat edildikten hemen sonra tüketilmesi gerektiğinden, şeker fabrikaları üretim alanlarına yakın yerlerde kurulmaktadır. 

 

Çay

  • Sıcaklık farkları fazla olmayan ılıman, ya­ğışlı bir iklim ile kireçsiz ve yıkanmış toprak ister.
  • Türkiye’de sadece Doğu Karadeniz Bölümü‘nde, Giresun’dan Gürcistan sınırına kadar olan kıyı şeridinde yetişir. Üretilen çayın büyük bölümü Rize’den sağlanır.
  • Çay, ekim alanı en dar olan sanayi bitkimizdir.

 

Ayçiçeği

  • Alüvyonlu toprakları ve sıcağı sever.
  • Tohumlarından yağ çıkarılan bitkiler ara­sında en önemlisidir.
  • Ayçiçeğinin artığı aynı zamanda hayvan yemi olarak değerlendirildiği için ayçiçeği işleyen yağ fabrikalarının çevresinde hayvancılık faaliyet­leri de gelişmiştir.
  • Ekim alanı yaygındır. Başta Marmara Bölgesi’nin Trakya kesimi olmak üzere, İç Ana­dolu ve Karadeniz (doğu kıyıları hariç) bölgele­rinde de yetiştirilir.

 

Keten – Kenevir

  • Ilık ve nemli iklimlerde daha çok yetişir.
  • Keten lifleri, keten kumaş ve kâğıt yapı­mında kullanılır. Tohumlarından boya yapımında kullanılan bezir yağı elde edilir.
  • Kenevir bitkisinin lifleri ise halat, ip, pas­pas gibi kaba dokumalarda kullanılır.
  • En fazla Batı Karadeniz Bölümünde üretimi yapılır.

 

Haşhaş

  • Yazları sıcak geçen ve orta derecede yağışların görüldüğü yerlerde yetişir.
  • Haşhaş ilaç sanayinde kullanılır ve tohumlarından yağ elde edilir.
  • Haşhaş bitkisinin meyvesinde bulunan ve afyon sakızı adı verilen maddeden uyuşturucu özelliği olan morfin elde edilir. Bu nedenle haşhaş üretimi devlet kontrolünde yapılır.
  •  Haşhaş üreti­miinin büyük bir bölümü Ege Bölgesi‘nde yapılır. Afyon, Denizli, Kütahya, Uşak, Konya, Isparta ve Burdur’da üretimi yapılır.

 

Zeytin

  • Kışların ılık geçtiği Akdeniz ikliminde yeti­şen ve ekonomik değeri yüksek olan bir bitkidir.
  • Bir kısmından yağ elde edilir, bir kısmı ise sofralık olarak tüketilir.
  • Ege Bölgesi (Edremit, Ayvalık arası) yağlık, Marmara Bölgesi sofralık zeytin üretimin­de başta gelir.
  • Akdeniz Bölgesi’nde daha fazla gelir getiren ürünlerin ekilmesi tercih edildiğinden zeytin üretimi az yapılmaktadır.
  • Az miktarda olmakla birlikte Doğu Karadeniz Bölümü’nde de zeytin üretilmektedir.

 

Susam

  • Akdeniz ikliminde yetişir.
  • Yağ ve tahin üretiminde kullanılır.
  • Güneydoğu Anadolu, Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde üretilir.

 

UYARI: Zeytin, ayçiçeği, susam, keten, mısır, fındık ve pamuk yağ elde edilen sanayi bitkileridir.

 

Anason

  • Rakı ve içki yapımında kullanılır. Burdur (% 50) üretimde birincidir. Burdur’u, Muğla ve An­talya illeri izler.

 

BAKLAGİLLER

 

Fasulye

  • Yetişme döneminde yağış veya sulama ister.
  • Ege ve Marmara bölgelerimizdeki ovalar ile Çukurova ve Batı Karadeniz Bölümü‘nde fa­sulye tarımı yaygındır.

 

Nohut

  • Baklagiller içinde üretim bakımından ilk sırayı alır.
  • İç Anadolu, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yetiştirilir.

 

Mercimek

  • Baklagiller içinde nem isteği en az ve ku­raklığa en dayanıklı olan bitkidir.
  • Kırmızı mercimek üretiminde Güneydo­ğu Anadolu, yeşil mercimek üretiminde ise İç Anadolu Bölgesi başta gelir.

 

UYARI: İç Anadolu Bölgesi baklagil üretiminde ilk sırada yer alır.

 

Soya Fasulyesi

  • Yazları sıcak ve yağışlı geçen iklim şart­larında yetişir.
  • En çok Akdeniz Bölgesi‘nde üretilir. Or­ta ve Batı Karadeniz kıyıları ile Ege ve Marma­ra’da üretimi yapılır.

 

Bakla

  • Başlıca yetişme alanları Güney Marmara ve Ege Bölgesi’dir.

 

Mercimek

  • Kuraklığa çok dayanıklı bir bitkidir.
  • Yeşil mercimek en fazla İç Anadolu Bölgesi‘nde, kırmızı mercimek ise Güneydoğu Anadolu Bölgesi‘nde üretilir.

 

TÜRKİYE’DE SEBZECİLİK

 

  • Ülkemiz, farklı iklim tiplerinin görülmesi nedeni ile sebze tarımına uygundur.
  • Ülkemizde sebzelerin en erken yetiştiği yer Akdeniz Bölgesi, en geç yetiştiği yer ise Doğu Anadolu Bölgesi‘dir (domates, biber, patlı­can, salatalık, kabak).
  • Seracılık faaliyetlerinin gelişmiş olmasın­dan dolayı en çok sebze üretimi Akdeniz ve Ege bölgelerinde              yapılmaktadır.
  • Akdeniz Bölgesi’nde turfanda sebzecilik gelişmiştir.

 

Seracılık (Turfandacılık)

  • Cam veya plastikten yapılan seralarda mevsimi dışında meyve ve sebze üretme faaliyet­lerine seracılık (turfandacılık) denir.
  • Seracılık güneşli gün sayısının fazla oldu­ğu Akdeniz, Ege, Marmara ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yapılır.
  • Karadeniz kıyılarında bulutlu gün sayısı­nın fazla olması, Doğu Anadolu’da kış mevsimi­nin soğuk ve uzun geçmesi, İç Anadolu’da ise yaz kuraklığının erken başlaması sebze üretimini sınırlandırmış ve seracılığı engellemiştir.

 

Yumrulu Bitkiler

Ürünü toprağın altında olan, düşük sıcak­lıklara dayanabilen patates, soğan, havuç, turp, sarımsak gibi bitkilere yumrulu bitkiler denir.

 

TÜRKİYE’DE MEYVECİLİK

 

Fındık

  • Nemli iklim, kış ılıklığı ve humuslu toprak ister.
  • Ana vatanı Karadeniz kıyılarıdır. Ordu, Giresun, Trabzon ve Samsun illerinde ülkemiz fındığının %80’i üretilir. Fındığın geri kalan kısmı Marmara Bölgesi’nde İzmit Körfezi çevresinden elde edilir.
  • Yıllık üretimi ile Türkiye, dünyadaki fındık ihtiyacının yarısından fazlasını karşılar. Bu ne­denle fındık önemli bir ihraç ürünüdür.

 

Üzüm

  • Ülkemizde yetişme alanı en geniş olan ve en çok üretilen meyvedir.
  • Üzüm bitkisine asma, üzüm yetiştirilen yerlere bağ adı verilir.
  • Olgunlaşma döneminde yüksek sıcaklık ister. Bununla birlikte soğuğa en dayanıklı bitki­lerden biridir.
  • Üzüm üretiminde ilk sırayı Ege Bölgesi alır. Bu bölgeyi Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu, Marmara ve Doğu Anadolu bölgeleri izler.
  • Türkiye kuru üzüm ihracatında birincidir.

 

İncir

  • Soğuğa karşı dayanıksızdır.
  • Ege Bölgesi’nin kıyı kesimleri, Akdeniz, Marmara ve Karadeniz Bölgesi ile Güneydoğu Anadolu’nun  soğuk olmayan kesimlerin­de yetiştirilir.
  • İncir, kuru ve yaş olarak tüketilir.
  • Kuru incir ihracatımız gelişmiştir.

 

Elma

  • Üzümden sonra yetişme alanı en geniş meyvedir.
  • Düşük sıcaklıklara dayanıklıdır.
  • En fazla İç Anadolu Bölgesi‘nde üretilir.

 

Turunçgiller (Narenciye)

  • Turunçgil, mandalina, portakal, limon gibi meyvelere denir.
  • Yüksek sıcaklık ve bol su ister. Don olay­larından olumsuz etkilenir. Bu nedenle sıcaklığın 0°C’nin üstünde olduğu yerlerde üretilir.
  • En fazla üretim Akdeniz Bölgesi’nin kıyı kesiminde yapılır. Daha sonra Ege, Marmara’nın güneyi, Doğu Karadeniz Bölümü’nün (Rize ve çevresi) kıyılarında yetiştirilir.

 

Muz

  • Tropikal bir meyvedir.
  • Kış sıcaklık ortalamalarının yeterli olduğu Alanya – Anamur arasında üretilir.
  • Ülke ihtiyacını karşılamak için ithal edilir.

 

Antep Fıstığı

  • Dünyada yetişme alanı sınırlıdır.
  • Türkiye’de Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yetiştirilir. Üretiminde Gaziantep, Şanlıurfa başta gelir.

 

Kayısı

  • Türkiye, kayısı üretiminde dünyada 1. sı­radadır. Türkiye’de en fazla kayısı Doğu Anado­lu’da (Malatya) üretilmektedir.

 

Ceviz

  • Soğuğa karşı dayanıklıdır. Her bölgede yetişir. Anayurdu Anadolu’dur. Kereste ve lüks mobilya yapımında kullanılır. Üretimin %50’si ih­raç edilir.

 

Şeftali

  • En çok Marmara ve Ege’de yetişir. En ka­liteli şeftalinin yetiştiği yer Bursa’dır.

 

TÜRKİYE’DE HAYVANCILIK

  • Ekonomik değeri olan hayvanların üreti­lip, beslenmesi ve pazarlanması işlerine hayvancılık denir.
  • Hayvancılık özellikle yüksek ve engebeli yerlerde, ekime dikime elverişli olmayan bölgeler­de, halkın yaşayışında birinci derecede rol oynar.
  • Türkiye, geniş çayır ve meralarıyla hay­van yetiştirilmesine elverişli bir ülkedir.
  • Hayvan sayısı bakımından önemli bir zenginliğe sahiptir. Dünyada 9., Orta Doğu’da ve Avrupa’da 1. sırada yer alır.
  • Ülkemizde hayvancılık faaliyetleri, mera hayvancılığı ve ahır hayvancılığı olarak ikiye ayrı­lır. Mera hayvancılığı doğa koşullarına bağlı ola­rak yapılan hayvancılıktır. Et ve süt verimi düşük­tür. En çok Doğu Anadolu Bölgesi’nde yapılmak­tadır. Ahır hayvancılığı yıl boyunca hayvanların ahırlarında beslenmesidir. En çok Marmara Böl­gesi’nde yapılmaktadır. Ahır hayvancılığı daha çok sığır yetiştirilmesinde uygulanmaktadır.
  • Manda, sığır, deve, at, eşek gibi hayvan­lar büyükbaş hayvanlardır. Ülkemizde en çok sı­ğır yetiştirilir.
  • Küçükbaş hayvancılık Türkiye’de en çok yapılan hayvancılıktır. Bu gruba giren hayvanlar koyun, kıl keçisi ve tiftik keçisidir.
  • Tavuk, horoz, hindi, kaz, ördek gibi hay­vanlara kümes hayvanları denir. En çok Güney Marmara, Ege Bölgesi, Orta ve Batı Karadeniz bölümlerinde yetiştirilir.
  • İpek böceği, doğal ipek elde etmek için yetiştirilen ve dut yaprağı ile beslenen bir hayvan­dır. Türkiye’de Bursa, Denizli, Elazığ, Ankara, An­talya, Amasra ve Diyarbakır’da ipek böcekçiliği yapılmaktadır.
  • Bal ve balmumu elde etmek için arı bes­lenme faaliyetine arıcılık denir. Türkiye’nin iklimi, bitki örtüsünün çeşitliliği, üstün nitelikli arı türleriy­le arıcılığa elverişlidir. Türkiye’nin her bölgesinde arıcılık yapılır.
  • Yurdumuzun üç tarafı denizlerle çevrili ol­masına rağmen balıkçılık yeteri kadar gelişme­miştir. Türkiye’de tutulan balığın denizlerimize göre dağılımı şöyledir; Karadeniz %85, Marmara Denizi %10, Ege Denizi %3, Akdeniz %2‘dir. Akarsu ve göllerimizin olduğu yerlerde ise tatlı su balıkçılığı yapılmaktadır.

 

Türkiye’de balıkçılığın yeterince gelişmemesinin başlıca nedenleri:

  • Balıkçılığın daha çok kıyı balıkçılığı olarak yapılması, açık deniz balıkçılığının yaygın olarak yapılmaması,
  • Modern tekne ve yöntemlerle balıkçılığın yapılmaması,
  • Halkın balık tüketimi konusunda yeterli bilince sahip olamaması,
  • Kaçak, usulsüz ve aşırı avlanmaların yaygın olması,
  • Son yıllarda su kirliliğinin artması,
  • Su ürünlerinin işleneceği sanayi tesislerinin yetersiz olması,
  • Su ürünlerinin saklanabileceği soğuk hava depolarının yetersiz olması,

 

            Türkiye’de Hayvancılığın Gelişmesi İçin Gerekli Koşullar

Türkiye, hayvancılığın gelişmesi için önemli bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyelin değerlendirilmesi için aşağıdaki koşulların uygulanması gerekir.

  • Çayır ve mera hayvancılığı yerine, besi ve ahır hayvancılığının yaygınlaştırılması,
  • Yem üretiminin artırılması,
  • Hayvan soylarının iyileştirilmesi (ıslahı),
  • Otlakların ıslah edilmesi ve korunması, aşırı ve erken otlatmanın engellenmesi,
  • Süt dana ve süt kuzu ile doğurgan hayvanların erken kesiminin önlenmesi,
  • Hayvan hastalıklarıyla mücadele edilmesi,
  • Üreticilere yönelik hayvancılık eğitiminin yaygınlaştırılması,
  • Hayvan üreticilerine teşvik kredilerinin sağlanması,
  • Üreticilerinin pazarlama olanaklarının geliştirilmesi.

 

TÜRKİYE’DE ORMANLAR

 

  • Türkiye’de ormanların dağılışını etkileyen en önemli faktör nemlilik ve yağıştır. Bununla birlikte; yer şekilleri, yükselti, toprak özellikleri gibi faktörlerde ormanların dağılışını etkiler.
  • Türkiye’deki ormanların %79’u kıyı bölgelerinde yer alırken, iç bölgelerde orman var­lığı yalnızca %21 ‘dir.
  • Karadeniz’de nem oranının yüksek olması nedeniyle ormanlar deniz seviyesinden itibaren başlar. Bölgede, her mevsim bol yağışlı olması nedeniyle gür ormanlar yetişir.
  • İç bölgelerde yağışların yetersiz olması ve belli dönemlerde kuraklığın etkili olması nedeniyle, ormanlar geniş alan kaplamazlar. İç kesimlerde ormanlar, genellikle daha nemli olan yüksek kesimlerde toplanmıştır.
  • Türkiye’de orman varlığını korumak ve

ağaçlandırma çalışmalarıyla orman alanlarını genişletmek amacıyla, çeşitli kuruluşların çalışmaları vardır.

Bunların başlıcaları;

Orman Bakanlığı, TEMA (Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı), ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı), Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD) ve Çevre Gönüllüleri Derneği gibi kuruluşlardır.

 

Ormanların Önemi

  • Canlı yaşamı için gerekli oksijeni üretir.
  • Erozyonu önler.
  • İçinde barındırdığı bitki ve hayvan varlığını korur.
  • Askerî ve stratejik yönden yurt savunmasına katkı sağlar.
  • Kıyılarda, kumulların içerilere sokulmasını engeller
  • Temiz havası ve doğal güzellikleriyle turizme katkı sağlar.
  • Havanın temizlenmesine ve atmosferdeki nem dengesinin korunmasında düzenleyi­ci rol oynar.
  • Sel, çığ, taşkın ve heyelan gibi doğal afetleri önler.

 

Ormanların Korunması

Sayısız yararları bulunan orman varlığını korumak ve geliştirmek için aşağıdaki önlem­lerin alınması gerekir.

  • Tahrip edilen orman alanlarının ağaçlandırılması,
  • Orman yangınlarına karşı önlemlerin alınması,
  • Sulak alanlarda çabuk büyüyen ağaçların (kavak, okaliptüs, dişbudak, söğüt vb) yetiştirilmesi,
  • Yakacak odun için çabuk büyüyen ağaçların kullanılması gerekir.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.